• Cumartesi Yazıları
  • Düşler ve Erdemler

    Kılavuzu Don Quijote olanın burnu Cyrano gibi olur.

    Google
     
    Web Düşler ve Erdemler'de
    <$BloPerşembe, Ağustos 30, 2007

    <$Blo


    Eskiden filmler sadece film yapmak isteyen kişilerce çekilirdi, çünkü bu insanlar yaptıkları işi severlerdi. Hatta o eski ve değerli stüdyo kodamanlarından nefret etmeyi bile severdik. Bugün onları özlüyoruz, çünkü sinemaları kontrol eden insanlar her yıl daha da iğrençleşiyor. Şimdi de “yarının insanları” çıktı.

    Bu insanlar kravat, film ya da prezervatif de satıyor olabilirlerdi; onlar için hepsi aynı şey. Hollywood artık film çevirmekle ilgilenmiyor. Para kazanmakla, daha çok para kazanmakla ilgileniyor. Her şey satışla ilişkilendirilir hale geldi. Satıcı ya da dilenci olmaya mecbur kalıyoruz. Teneke bardakla dilencilik yapmakta hiç bir zaman iyi olmadım. Ben, filmin kendisinin filmin pazarlamasından, fragmanından daha önemli olduğu dönemlerde filmler çevirdim.

    Herkes kendisinin bir “karakter” olduğunu zannediyor. “Ben bir karakterim” diye yazan tişört giymiş birini görmüştüm. Bu tişört büyük ihtimalle Tayvan’daki bir üretim hattında imal edilmişti.

    Benim de filmlerimin satılması için soytarılık etmem gerekiyor; çünkü benden beklenen bu.

    Billy Wilder
    (Nobody’s Perfect – Billy Wilder, Charlotte Chandler) çev.Can Madenci. Plato Yayınları. Tavsiye olunur.

    Etiketler: , ,

    <$BloCumartesi, Ağustos 11, 2007

    <$Blo

    Korkma, oğlum.

    Ölüm diye bir şey yok. Sadece ölüm korkusu var. Bu dehşetli bir korkudur. Bazen insanlara yapmaması gereken şeyleri yaptırır. Ölümden korkmamayı başarsaydık... her şey ne kadar farklı olurdu.

    …..

    İnsan hep başkalarına karşı savundu kendini. Başka insanlara, doğaya karşı. Durmadan doğaya karşı güç kullandı. Sonuç: Güce, şiddete, korkuya ve bağımlılığa dayanan bir uygarlıktan başka bir şey değil. "Teknik İlerleme" dediğimiz şeyin bize getirdiği tek şey konfor oldu. Bir tür hayat standardı. Ve bir de gücü korumak için gereken şiddet araçları. Vahşiler gibiyiz! Mikroskobu, cop gibi kullanıyoruz.

    Hayır, yanlış.

    Vahşiler maneviyata daha çok önem veriyor! Önemli bilimsel bir buluş mu yaptık, onu hemen kötülüğe alet ederiz. Hayat standardına gelince, bir zamanlar bilge bir kişi gerekli olmayan şey günahtır demişti.

    Ve eğer bu doğruysa, uygarlığımız baştan aşağıya günah üzerine kurulmuş demektir. Korkunç bir uyumsuzluk edindik. Maddi ve manevi gelişmemiz arasında bir dengesizlik söz konusu. Kültürümüz bozuk. Yani uygarlığımız.

    Temelde bir bozukluk var, oğlum.

    Belki de sen, sorunu birlikte irdelememizi ve çözüm bulmamızı önerirsin. Geç olmadan bunu yapmalıyız. Geç olmadan…

    (Andrei Tarkovsky'nin Kurban adlı filminden bir monolog.)

    Etiketler: , , ,

    <$BloCuma, Ağustos 10, 2007

    <$Blo

    Güzide TV kanallarımızın uzun zamandır başvurdukları bu yöntemin çeliştiği bir habercilik ilkesi ya da basın-yayın yasası yok mudur? Bir "haber" görüntüsünün altına "uygun" bir müzik döşemek ya da filmlerden alınan görüntüleri haber içine serpiştirmek ne demek oluyor? Söyleyeyim: Bugün anlaşıldığı şekliyle habercilik: objektif bilgi aktarımı değil, tarafsızlık değil, gerçeklerin yılmaz savunuculuğu değil, halkı bilinçlendirmek değil, kültür ve bilgi seviyemizi artırmak değil düpedüz esnaflıktır. Haberci haberini satmak için süsler, parlak ambalaj içine yerleştirir ve tüketime hazır hale getirir.

    Sorulması gereken soru şudur: "Haber" ticari bir meta mıdır?

    Etiketler: ,