• Cumartesi Yazıları
  • Düşler ve Erdemler

    Kılavuzu Don Quijote olanın burnu Cyrano gibi olur.

    Google
     
    Web Düşler ve Erdemler'de
    <$BloPerşembe, Aralık 14, 2006

    <$Blo


    Paranız varsa önce evinizden başlarsınız, zengin bir semtte, seçkin komşular içinde pahalı ve büyük bir ev alırsınız sonra çevrenizi lüks aksesuarlarla donatırsınız. Son model bir kaç tane otomobiliniz olur. Önceden hiç sahip olmadığınız acayip alışkanlıklarınız peydahlanır. Tabağınızı sıyırmazsınız, pazara çıkmazsınız, tarz sahibi bir insan olur çıkarsınız. Dünyayı gezmek istersiniz. Artık size Paris'te bir ilkbahar gezisi ya da Champs-Elysées'nin pırıl pırıl ışıkları bile "banal" gelmeye başlayabilir. İstersiniz ki farklı bir şeyler olsun. Birilerinin kararttığı talihiyle kara Afrika'da bir safari fikri size ilginç gelebilir. Ama bir an düşünürsünüz, "toz-toprak-pis yerliler-vs."Artık üzülmeyin:

    In Zambia, Safaris With a Penthouse Touch

    Bu yazıyı yazanın özbeöz kendi notu: Ben anlayamıyorum, bir insan Afrika'ya safariye gider de ama neden jakuzisinden vazgeçemez? Hedonizmin sonu yok mudur? Sonu yok mudur lüks düşkünlüğünün? Hotel Rwanda'yı izledikten sonra bu yazıya rastlayınca tepem attı!
    <$BloSalı, Aralık 05, 2006

    <$Blo

    Korumakla görevli olduğu 8 bin Boşnak'ın Sırplar tarafından öldürülmesine göz yuman Hollanda, dün yeni bir utanca imza attı. Srebrenitsa katliamına seyirci kalan askerler, altın madalya ile ödüllendirildi.

    Tepkilere rağmen töreni düzenlemekte ısrar eden Savunma Bakanı Henk Kamp, ilk madalyayı Srebrenitsa'da görev yapan birliğin komutanı Thom Karremans'a taktı. BM Barış Gücü'nü yöneten Karremans, katliam sırasında Sırp komutan Ratko Mladiç ile kadeh kaldırmıştı. Hollandalı askerler, geçtiğimiz yıl 'Srebrenitsa Anıları' isimli bir kitap yazarak katliamdan duydukları pişmanlık ve utancı dile getirmişti. Dünkü tören sırasında Zaman'ın sorularını cevaplayan askerlerden Bart Molen, madalyayı alırken vicdanının sızladığını söyledi. Bosna'daki savaştan sağ kurtulan anneler ise Hollanda hükümetini protesto etti. Münira Subasiç, duygularını şu sözlerle ifade etti: "Bu, utanç verici bir skandaldır. Kurbanlar ve aileler aşağılandı."

    Johan Willem Frisokazerne kışlasında düzenlenen törende konuşan Savunma Bakanı Kamp, 1994-1995 yılları arasında askerlerin yeterli malzemeleri olmadan zor şartlar altında görevlerini yaptıklarını savundu. Korumakla görevli oldukları Müslümanları Sırplara teslim eden Karremans ise birliğinin Srebrenitsa'da imkansız görevi elinden geldiğinde yerine getirdiğini öne sürdü. Karremans, "Benim düşüncem Bosna'da binlerce insanın gereksiz şekilde hayatını kaybettiği yönünde. Ancak bizim de askerlerimiz öldü." dedi. Bölgede 2 Hollanda askeri hayatını kaybetmişti.


    Saraybosna'daki Hollanda Büyükelçiliği ise törenin düzenlediği Assen'e giderek gösteri yapmak isteyen Bosnalılara vize vermedi. Srebrenitsa Anneleri Derneği Üyesi Zumra Sehomerovic, "Acılıyım. Hollanda barış gücü askerlerinin bize yardım edeceğine dair ne kadar ümitli olduğumuzu hatırlıyorum. Merak ediyorum, adalet nerede?" diye tepkisini ortaya koydu. "Adalet bekliyorduk ama aldatıldık." diyen dernek temsilcilerinden Kada Hotic de tüm dünyanın, Hollanda askerlerine verilen bu madalyadan dolayı utanç duyması gerektiğini söyledi. Almanya merkezli Tehdit Altındaki İnsanlar Derneği de Lahey'de, katliama ilişkin fotoğrafların taşındığı bir gösteri düzenledi. Savunma Bakanı Kamp ve Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende'ye açık bir mektup gönderen dernek, katliamdan sağ kurtulanlardan özür dilenmesini, bu kişiler ve Bosna-Hersek'in yeniden yapılandırılması için bir yardım fonu oluşturulmasını istedi.

    Bosna Hersek'te 1995 yılının Temmuz ayında gerçekleşen katliam, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da yaşanan 'en büyük etnik kıyım' olarak tarihe geçmişti. Birleşmiş Milletler'in 'güvenli bölge' ilan ettiği Bosna Hersek'in Srebrenitsa şehri, Hollandalı barış gücü askerlerinin kontrolüne verilmişti. Ancak hiçbir engelle karşılaşmadan kente giren Sırplar, çoğu erkeklerden oluşan 8 bin Müslüman'ı şehit etmişti. Bölgede görevli askerler, geçtiğimiz yıl 'Srebrenitsa Anıları' isimli bir kitap yazarak olaydan duydukları pişmanlığı dile getirmişti. Boşnakların kamyonlara doldurularak Sırplara teslim edildiğini anlatan askerler, koruma sözü verdikleri sivillerin, gözleri önünde katledildiğini belirtmişti.
    (Basri Doğan'ın haberi, 5 Aralık 2006, Zaman).