<$Blo
"Yalnızım. Dışarıyla çok az şey paylaşıyorum. Kendimle kurduğum kocaman bir dünya var. Benim hiç bir dünyasal varlıkla ilişkim yok. Bu adamın ne meydan kaygısı ne şöhret kaygısı vardır. Gider çölde yaşar, gider İspanyalarda çalar. Bir insanın bir mucizeyle dünyaya gelip hesap kitaplarla hayatını sonlandırması çok acı. Ben bu serüvene katılmayacağım, bu grupta halay çekmeyeceğim. Maddi anlamda fakir olayım ama ruhum zengin olsun. Hep yalnız olayım ama söyleyeceğim sözleri ruhum titremeden söyleyeyim."
(Ulusoy Travel dergisinin Ocak 2006 sayısındaki Mısırlı Ahmet röportajının son cümleleri.)
<$BloMısırlı Ahmet'i duymamış ve dinlememiştim, hakkında pek çok efsaneler söyleniyormuş, Google da pek çok şey var hakkında, çok şey söylenmiş.
<$BloUlusoy Travel dergisinde 3-4 sayfalık bir röportajı var (Maalesef internet sitesine koymamışlar). AB'nin desteklediği Akdeniz'in Müzik Ustaları projesinde yer aldığı, Kilyos'taki evinde kedileriyle yaşadığı, darbukasını kendisinin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğü gibi malumatı edinebiliyoruz bu röportajdan.
<$BloÖzgün olmak, insanın kendisi ile barışık olması böyle birşey olsa gerek. Kendini tanıyan, ne yapması gerektiğini nasıl yaşaması gerektiğini bilen birisi. Hep saygı duymuşumdur böyle insanlara ve bence olması gereken birey portresi çiziyor varolan kalıpların dışında, seçtikleriyle mutlu olan.
Yaşamak bu işte, kendini bilmek, gittiğin yolu seçebilme cesarete gösterebilmek, iç sesine kulak verebilmek...
<$Blohuuuu, nerdesiniz?!
<$BloBen yurtdisinda bulunuyorum en yakin firsatta bir seyler yazmayi istiyorum. Yureklius ve siddhartha, e hadi? hareket?
<$BloYorum Gönder